1 Ekim 2012 Pazartesi

sirkeci tramvay yolu fotoğrafları

Sirkeci Meydanı' ndan Gülhane'ye ve Sultanahmet Meydanı'na giden yol. Sirkeci Meydanı' nda turistik oteller, iş hanları, lokantalar, kafeler ve birçok mağaza bulunmaktadır.
Ticaret hayatının ve sosyal yaşamın yoğun olduğu bir bölgedir. Çok eski yapıların olması nedeni ile binalarının tarihi değeri vardır. Sultanahmet'e Mısır Çarşısı'na, Eminönü'ne, Kapalıçarşı'ya yakınlığı nedeni ile turistlerin sık uğradığı bir bölgedir.
makro fotoğraflar

7 Eylül 2012 Cuma

beyoğlu istiklal caddesi fotoğrafları

Beyoğlu, Galata'dan gelen hristiyanlarla yabancıların, elçilikler dolaylarına ve o zamanlar "Grand Rue de Pera" denilen İstiklal Caddesi boyunca yerleşmesiyle Avrupa kenti görünümünde bir yerleşme olarak ortaya çıkmıştır. Böylece, İstanbul içinde farklı bir topluluk 17. Yüzyılda gelişmeye başladı. İlk önceleri, Fransız ve Venedik elçilikleri ile onların çevresinde yerleşmiş Fransisken misyonerleri yerleşmenin çekirdeğini oluşturuyordu. 17. Yüzyılın başlarında Galata'yı gösteren bir gravürde surların dışında çok az bina gözükmektedir.
1700'de Beyoğlu, bugünkü Tünel-Galatasaray caddesinin iki tarafı ile, bu caddenin yan sokaklarına yayılmıştı. Dörtyol, merkez olmak üzere Beyoğlu gelişmişti. Batısında mezarlıklar ve doğusunda ise elçilikler vardı. 18. yüzyılda yavaş yavaş Avrupa etkisi artmıştır. 18. yüzyıl sonunda, İstiklal Caddesi'nde, yapıların tamamı taş veya tuğla, ya da alt katları taş ve üstleri ahşaptır. 18. Yüzyılın sonunda İstanbul'a gelen Dallaway, Beyoğlu'nu Galata'nın yazlığı olarak tanımlıyor, yolların düzensiz olduğunu belirtiyor ve bu bölgede Fransız, İngiliz, Hollanda, Venedik, Rusya, İsveç, İspanya, Prusya ve Napolili diplomatların kışlık malikanelerinin bulunduğunu yazmıştır.
Tramvay hizmeti 1869'dan 1966'ya kadar İstanbul'da önce atlı sonra da elektrikli olarak sürdürülmüştü. Tramvay 1990 yılı sonlarında motorlu araç trafiğine kapatılan Tünel-Taksim arasında “Nostaljik Tramvay” adıyla tekrar işletmeye alındı. 1.65 km uzunluğundaki bu güzergah tek hatlı olup bir matris ve römorktan oluşan iki vagonludur. Günlük ortalama 2,500 yolcu kapasitesiyle ulaşımdan çok turistik amaçlı bir hizmettir. 1990'lı yıllarda tramvay raylarına paralel olarak dikilen ağaçlar 2005'te söküldü.
Günümüzde her gün binlerce insanın yürüdüğü, alışveriş yaptığı, eğlendiği İstiklal caddesinde kimi zaman tramvay geçerken kimi zaman gündüz vakti çöp kamyonu da geçebiliyor.
bitki fotoğrafları

5 Eylül 2012 Çarşamba

Galata Kulesi, sokak fotoğrafları

Galata Kulesi'ne çıkan sokaklar genellikle dardır ve eski yapılardan oluşuyorlar. Galata Kulesi'ne bu şekilde cepheden açılan sokaklar en şanlı olanlarıdır. Galata Kulesi hakkında: 14. Yüzyıl ortalarında, Cenevizliler’in savunma amaçlı olarak inşa ettikleri kule 16. Yüzyılda tersanede çalıştırılan esirlerin barınağı olarak kullanıldı. 18. Yüzyılda Galata Kulesi’ne, geceyarısını haber vermekle görevli bir Mehterhane Ocağı yerleştirildi. Kule, 1874’ten itibaren yangın gözetleme ve haber verme mevkii olarak kullanılmaya başlandı. 1967 yılında Belediye Başkanı Haşim İşcan tarafından tamir ettirilen kulenin üst katı lokanta ve lokal olarak kiraya verildi. Şimdi kulenin civarında birçok kafe, lokanta, müzik aletleri, hediyelik eşya satan dükkanlar var.
posta pulları

19 Ağustos 2012 Pazar

çiçek pasajı fotoğrafları

galata köprüsü fotoğrafları
Çiçek Pasajı L şeklinde adeta bir sokak gibidir. Bir girişi balık pazarına bakarken diğer girişi İstiklal Caddesi üzerindedir. Üstü kapalı mekanın mimarisi ve renkleri ilgi çeker. Girişle birlikte bina üç katlıdır. Geniş bir alan üzerine oturur. Ana malzemesinin taş olduğu yapının ön yüzünde gösterişli bir cephe mimarisi hakimdir. Çiçek Pasajı Beyoğlu'nun en süslü binalarından biridir.Cephede kullanılan karyatitler (antik mimaride kadın heykeli biçiminde sütunlara verilen isim), en üst katın orta bölümünde yer alan aslan ve insan başları ile ilgi çekicidir. Süslemeler ve mimarideki hareketli düzenleme göz önüne alındığında bu bina 19. yüzyıl Seçmeciliğinin (Seçmecilik, kurulmuş olan dizgelerden değişik düşünceleri seçip alma ve kendi öğretisinde birleştirme yöntemidir.) tipik bir örneğidir.
makro fotoğraflar

31 Temmuz 2012 Salı

Dupnisa Mağarası Fotoğrafları

Dupnisa Mağarası'na İstanbul'dan özel araba ile Çerkezköy, Saray, Vize, Poyralı, İslambeyli, Yenice, Sarpdere Köyü güzergahını takip ederek yaklaşık üç buçuk saatte varılabilir. Yenice'den sonra sık ormanlar adeta Amazonları andırıyor. Yol boyunca doğanın sunduğu manzaranın keyfine varacağınız kesin. Dupnısa Mağarası 2003 yılında turizme açılmış. Mağara girişinde resmi görevliler tarafından makbuz karşılığı alınan oldukça küçük bir ücret sonrası geziye başlayabilirsiniz. Mağara girişine konulan bilgilendirme panosunda şunlar yazılı; "Mağaralar, yeraltısularının karstik özellikteki kireç taşlarını eritmesiyle oluşmuş küçük-büyük yeraltı boşluklarıdır. Jura (160 milyon yıl) yaşlı kireç taşlarının içerisinde açılan bu mağaranın oluşum yaşı pliyosen (3-4 milyon yıl) dır. Dupnisa mağara sistemi 2 mağaradan oluşur. Üstteki mağara kuru mağara, alttaki ise sulu mağara olarak bilinir. Bu iki mağara birbirleriyle bağlantılı olup ikisi arasında 30 metre kot farkı bulunmaktadır. Kuru mağara 900 metre, sulu mağara 1700 metre olmak üzere toplam uzunluğu 2600 metre olup, üstteki kuru mağara sarkıt, dikit, sütun, damlataş yönüyle sulu mağaraya göre daha zengindir. Sulu mağaranın girişinde karstik olarak oluşmuş bir kemer yer almaktadır. Ortalama sıcaklık kuru mağarada 17 santigrat derece, sulu mağarada ise 10 santigrat derecedir. Sulu mağarada ise bu oluşumlar halen devam etmektedir." Bu tip doğa gezilerinden hoşlananların mutlaka planlarına eklemesi gereken bir yer. Gezi sırasında olumsuz tek bir konu var. o da piknikçiler. Mağara girişine yakın alanlarda su kenarlarında piknik yapılmasına, mangal ateşi yakılmasına izin verilmemesi gerekiyor. O kadar boş düzlük olmasına rağmen mağaraya yakın bölgelerde piknik yapılmasının engellenmesi daha doğru olacaktır.
deniz iskelesi fotoğrafları
Dupnisa Mağarası'nın girişindeki ağaçlık ve tepelik alan. Başlangıçta mağarayı göremiyorsunuz ormanın ve derenin içinde gizli. İlerledikçe mağaranın ağzı görünüyor.

17 Temmuz 2012 Salı

Dupnisa Mağarası

Kırklareli iline bağlı Demirköy ilçesinin Sarpdere Köyü yakınlarında yer almaktadır. Trakya'nın turizme açılmış tek mağarasıdır.Betondan yapılan merdivenle mağarayı gezmek mümkün dışarısı 35 derece sıcakken mağaraya girdiğinizde sıcaklık 15 dereceye düşer. Merdivenle yukarı çıktıkça hava tekrar ısınmaya başlar. Sonunda tepede ormanın içinde biter. muhteşem sarkıtlar ve kaya oluşumları vardır. turizme açılmadan önce daha çok yarasa olduğu söylenir. Gezi sırasında azda olsa uçuşan yarasaları görmek mümkündür. mağara 3200 metre uzunluğa sahiptir.
hayvanlar

18 Ekim 2010 Pazartesi

ayvalık şeytan sofrası ay fotoğrafı


Ayvalık Şeytan Sofrası'nda bir yanda gün batımını izlerken bir yanda da ayın görüntüsünü izleyebilirsiniz. Bu doğa olayını Ayvalık Sarımsaklı'ya yolunuz düştüyse kaşırmayın.


kapı fotoğrafları

7 Eylül 2010 Salı

ayvalık şeytan sofrası

Balıkesir'in hem doğa hem de tarihi yerleri bakımından gezilecek çok yeri olan bir ilçesidir Ayvalık. Özellikle Sarımsaklı'ya plaja gelen ziyaretçiler incecik kumlu sahillerde ve berrak denizde geçirdikleri zamanlar dışında Şeytan Sofrası'na mutlaka gitmeliler. Ayvalığa tepeden panaromik olarak bakma fırsatı yanında muhteşem manzaranın tadını çıkarabilirler. Ayvalık'ta gün batımının en güzel gözlemlendiği yerdir Şeytan Sofrası. Tepede bulunan kafede dostlarınızla sohbet ederken hem içkinizi yudumlar hem de manzaranın tadını çıkarabilirsiniz.



bakırköy konulu fotoğraflar

5 Eylül 2010 Pazar

göksu ırmağı balık çiftliği fotoğrafı


Göksu Akdeniz bölgesinde bir nehirdir. Aşağı yukarı aynı uzunlukta İki kolu vardır. Kuzey kolu Gökçay, güney kolu ise Gökdere'dir. İkisinin kaynağı da Toros Dağları' ndaki Geyik Dağları'ndan çıkar. Geyik Dağları Antalya-Gündoğmuş ve Konya-Hadım arasındadır. Alanya'nın 50 km. kuzeyinde bulunur. Bu iki kol Karaman-Ermenek'i geçtikten sonra Mut'un güneyinde birleşerek Göksu'yu oluştururlar.Göksu 260 km. uzunluğundadır ve Taşucu ile Silifke arasında Akdeniz'e dökülür. Burada balık çeşidi olarak tuzlu suya töleranslı göçmen balık türlerinden olan yılan balığı ve has kefal yaygındır. Doğal yemlenen balıklar haricinde çiftliklerde yetiştirme balık üretimi de oldukça yaygındır

marina fotoğrafları

30 Ağustos 2010 Pazartesi

eski kapı fotoğrafı


Cunda Adası(Alibey Adası)doğal güzellikleri yanında tarihi dokusu ile de ilgi çekici yerlerden biridir. Bu nedenle 1976 yılında koruma altına alınarak sit alanı ilen edilmiştir. Yukarıdaki kapı fotoğrafı Cunda Adası'nda bulunan yüzlerce tarihi evlerden birinin kapısıdır. İki üç katlı tarihi evler olduğu gibi bırakılmış bir çoğu restore edilmeyi bekliyor. Dar sokaklarında gezinirken tarihi bir yolculuk yapmış gibi hissediyorsunuz. Bu eski kapı kim bilir kimlere açıldı kimlere kapandı.


akşam konulu fotoğraflar

şeytan sofrası'ndan gün batımı manzarası

Balıkesir'e bağlı Ayvalık İlçe sınırlarındaki turistik yerlerden biridir. Sarımsaklı'dan yaklaşık 15 dakika uzaklıktadır. Tepeye vardığınızda ziyaretçiler tarafından dilek dilenerek içine bozuk para atılan bir ayak izi göreceksiniz. İşte inanışa göre bu ayak izi Şeytan’a ait. Diğer ayağının izinin de karşı dağda bulunduğu söylenmekte. Ancak tabiki tüm bunlar bir efsane. İster bu efsanenin bir parçası olur bir dilekte bulunursunuz isterseniz de eşsiz manzaranın tadını doyasıya yaşarsınız. Eğer Ayvalık'taysanız kesinlikle Şeytan Sofrası'na uğramadan ayrılmayın.




kızıl gökyüzü fotoğrafları

7 Mayıs 2010 Cuma

gökyüzü ve martıların fotoğrafı



Martıları ne zaman görsem yıllar önce(on beş yıl olmuştur)okuduğum Richard Bach'ın yazmış olduğu "martı" hikayesi aklıma gelir. Martı Jonathan Livingston'ın kısa hikayesinin anlatıldığı romanda, hayata farklı bakıldığında insanın çok şey değiştirebileceği anlatılır. Bu kitapta Jonathan'ın hayatı,uçuş denemeleri vb. olaylar anlatılıyor. Bütün martıların amacı uçmak değil yemek bulmaktır; ama Jonathan'ın amacı uçmak ve yeni şeyler öğrenmektir. Martı jonathan bir sürü yaşamının peşine takılmaktan kurtularak özgürlüğünü keşfeder.

güneş fotoğrafları

1 Mayıs 2010 Cumartesi

sarı lale fotoğrafı



Lale (Tulipa),soğanlı, çok yıllık otsu bitki türlerinin ortak adı.
16'ncı yüzyılda Kanuni Sultan Süleyman tarafindan Hollanda Kralı'na gönderilen laleler, ilk başta Hollandalılar'ı ve kısa zaman içerisinde tüm Avrupalılar'ı hayranlık içinde bırakmışlardır. Böylece günümüze kadar dünya'nın en fazla lale üreten ülkesi Hollanda olmuştur.

Kısa boyu ile bir çok uzun lale arasında yaşamda yer bulmaya çalışan küçük lale çiçeği. Mücadelye devam, az kaldı gökyüzünü görmeye.

sirkeci tren istasyonu fotoğraflar

24 Nisan 2010 Cumartesi

gemi halatının bağlandığı babalar



Baba: Halatları bağlamak için güverte üzerinde konulmuş silindir şeklindeki dökme demir sütunlara denir. Baba tek veya çift olabilir. Boşuna baba dememişler gemiyi iskelede halatla bağlarken kullanılan silindirlere. Koca gemileri tutarlar kıyıda. İnsan da öyle değil midir? Babasına güvenmek ondan güç almak ister. Hayatın zor limanlarına yanaşırken babanın desteğini görmek....

deniz kenarı fotoğrafları

17 Nisan 2010 Cumartesi

martılar ve yük gemisi fotoğrafı


Kadıköy Eminönü seferini yapan şehir hatları gemisinden çekilmiştir. Haydarpaşa'yı biraz geçtikten sonra yük gemilerinin yanaştığı bir liman vardır. Konteynerlarla dolu bu gemileri güzelleştiren martıları fotoğraflamak oldukça keyifliydi.

iskele fotoğrafları

26 Şubat 2010 Cuma

makro çiçek fotoğrafı



makro fotoğraf çekimlerinde nesneye paralel olmak alan derinliği ve netlik anlamında en iyi sonucu verir. Bu çiçek fotoğrafında sol altta diğer alanlara göre biraz fazla pozlama olduğu görülüyor. Objektif çiçeğin merkezine doğru iyice yaklaştırılarak çekilmiştir. Yaklaşık mesafe bir iki cm kadardır. Makro fotoğraflarda konunun net çekilmesi ne kadar önemli ise arka planın flu hale getirilerek nesnenin öne çıkarılması da o kadar önemli oluyor. Bunun için açık diyafram değerleri kullanıyoruz.




antika konulu fotoğraflar

23 Şubat 2010 Salı

göl kenarındaki balıkçı kulübesi ve yansıma





Ortam ışığında çekilen bu fotoğrafta bilgisayar ile herhangi bir tonlama yapılmadı. Mevsim kış olunca ve ortamda ışık az olunca sanki siyah beyaz çekilmiş izlenimi veriyor. İstanbul'da Kayabaşı Köyü'ne yakın olan Sazlık Barajı'nın suyunun akıntısı ile oluşan dere Altınşehir'e gelmeden geniş bir alanda yapay bir gölet oluşturuyor. Yaban ördeklerinin ve kurbağaların sesleri ile dolu olan bu göl kışın bitimi ile ne yazık ki sular çekilince kuruyor.

21 Şubat 2010 Pazar

bahar gelirken ilk çiçekler




Kış bitmek üzereyken şehirden uzaklaşıp kırlara ulaştığınızda rengarenk çiçeklerin baharı müjdelediğini görürsünüz. Tamamen açmamış gonca halindeki bu sarı çiçeğin makro fotoğraf çekimini paylaşmak istedim. Çiçek fotoğraflarında genel olarak makro fotoğraf çekmeyi tercih ediyorum.

balıkçı fotoğrafları

24 Ocak 2010 Pazar

galata köprüsü ve eminönü'nde vapur





İstanbul'da Eminönü'de şehir hatları vapurlarına binenler martıların ve dışarda çay içmenin keyfini bilirler. Bu vapurlara binip de martılara simit atmayan yoktur herhalde. İstanbul'da iki yaka arasında ve adalara gidip gelen bu vapurlar kimi zaman romantizmin kimi zaman hüzünlerin kimi zaman da nostaljinin simgesi olmuştur. Mutlaka bir seyyar satıcı çıkar çok ucuza bir sürü şeyi aynı anda bir tiyatro oyunuyla satar.

ilkbahar konulu fotoğraflar

9 Ocak 2010 Cumartesi

ağva fotoğrafı deniz kıyısı



Ağva'nın merkezinden bir fotoğraf. Göksu nehrinin denizle buluştuğu yer. Kıyıdaki balıkçı lokantasının arkasındaki iskeleden çekilmiştir. Ağva'da nasıl zaman geçirilir? ister nehirde ister denizde balık tutarak güzel zaman geçirebileceğiniz gibi, yürüyüş yapmaktan hoşlanıyorsanız ormanlık alanları olsun koyları olsun bol seçenekli yürüyüş parkurları vardır. Ayrıca ormanın içinden kıvrılarak geçen yol bisiklet sürmek için gayet elverişli. İyi bir hafta sonu geçirmek için İstanbul'a yakın olması nedeni ile tercih edilebilir. Bol oksijen alarak, şehirden uzak dinlenmiş şekilde haftaya iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.

çiçeğe konmuş arı fotoğrafları

2 Ocak 2010 Cumartesi

ağva fotoğrafları



İstanbul'a yüz kilometre uzaklıkta doğa harikası bir yerdir Ağva. Şile'yi geçtikten sonra yaklaşık otuz kilometrelik yolunuz kalır Ağva'ya ulaşmak için. İki şeritli gidiş geliş olan, orman içinden devam eden yol sık ve keskin virajlarla doludur. Kısa mesafe olmasına rağmen yolun çok virajlı olması ulaşımınızı biraz uzatıyor. Harika orman manzarası içinde giderken şehrin gürültüsünden ve trafikten uzak bu yolda ilerlemek keyif veriyor.




hayvanlar



çiçek fotoğrafları

1 Ocak 2010 Cuma

çürüyen zincir fotoğrafı



Nasıl da değiştiriyor zaman maddeyi. Direnmek herşeye rağmen yıllara, sıkı sıkıya tutunmak hayata ne güzel. İnsan da bir madde olduğuna göre değişimden payını alacaktır elbette. Çoğumuzun zincirlerinden başka kaybedecek şeyi yoktur aslında.


hayvan fotoğrafları

18 Aralık 2009 Cuma

grup kara güneş'in fotoğrafı



İstanbul/İstiklal Caddesi'nde bir akşam yürüyüşünde rastladım ve müziklerini tanıdım. Grup "karagüneş.com" resmi sitelerinde kendilerini şöyle anlatıyor:

"Kara Güneş, 1997’de Ankara’da kuruldu. O yıllarda Anadolu motiflerini de kullanan bir rock grubu görünümünde olan Kara Güneş, İlk konserlerini ve bestelerini yaptığı bu dönemdeki çalışmalarında "insanın kendini araması", "gündelik hayatın ve sistemin sorgulanması" gibi konuları işlemekteydi.

Gezmeyi seven grup üyeleri, birkaç sene sonra Ankara’dan ayrılarak İzmir, İstanbul, Antalya gibi birçok şehirde yaşayıp, farklı müzisyenlerle sahne ve kayıt çalışmaları yapmıştır. O sıralar farklı şehirlerde yaşayan insanların yolculuklarıyla şekillenen grubun elemanları, konsere, şehre, ruh haline göre sahnede değişiklik gösteriyordu.

2004´te İstanbul´a yerleşen gruba, santur, ney, kemençe gibi geleneksel çalgıların eklenmesiyle, yeni bir müzik yolculuğuna başlayan Kara Güneş, aradan geçen dört yıl içinde İstanbul’da birçok performans sergileyerek sokak müziğinin Türkiye’deki öncülerinden birisi haline geldi.

Kara Güneş´in "Barış için 100 Kısa Film, Red 1111 Vicdani Red Belgeseli, 25+ , Videa" gibi video kolektifleri ile ortak çalışmaları bulunmaktadır."

Kara Güneş müzik grubu ile ilgili detayları kendi sitelerinden öğrenebilirsiniz.



diğer siyah beyaz fotoğraflar

15 Aralık 2009 Salı

bakırköy ido'nun girişindeki marinanın fotoğrafı






İstanbul/Bakırköy sahiline inip yürüyüş yapanlar mutlaka bilirler. Sık sık yanından geçtiğimiz,ancak pek manzara gözüyle bakmadığımız bu yer fotoğraf karesinde farklı görünüyor. İdo iskelesinin yanındaki Ataköy marinayla kıyaslandığında daha bakımsız olsa da doğallığıyla daha farklı.


bakırköy ile ilgili diğer fotoğraflar

10 Aralık 2009 Perşembe

bir akşam galata kulesi






Bir akşam üstü Galata Kulesi fotoğrafı. Üst Katında bulunan restorant ve meyhaneden gelen müzik sesi ile etrafı insanlarla canlanan bir yerdir. Gündüz tarihi bir mekan olarak ziyaret edilen Galata Kulesi akşam eğlence mekanına dönüşüyor.

5 Aralık 2009 Cumartesi

galata kulesi fotoğrafı






İstanbul'da boğaz manzarasının çok güzel görüntülendiği yerlerden biridir. Üst katında restorant olup asansör ile çıkılmaktadır. Ne zaman gitsem kapısında girmek için kuyruk vardır. Turistlerin ve panoramik İstanbul fotoğrafı çekmek isteyenlerin yoğun ilgisini çekmektedir.


galata ile ilgili diğer fotoğraflar

2 Aralık 2009 Çarşamba

galata kulesi fotoğrafı



Galata Kulesi dünyanın en eski kulelerinden biri olup, Bizans İmparatoru Anastasius tarafından 507 yılında Fener Kulesi olarak inşa ettirilmiş. Daha sonra 1348 yılında İsa Kulesi adıyla yığma taşlar kullanılarak Cenevizliler tarafından Galata surlarına ek olarak yapılmıştır.
Yerden, çatısının ucuna kadar olan yüksekliği 69,90 metredir. Yapılan statik hesaplamalara göre kulenin ağırlığı yaklaşık 10.000 tondur. Duvar kalınlığı 3,75 m,iç çapı 8,95 m, dış çapı da 16,45 metredir.

30 Kasım 2009 Pazartesi

beyoğlu istiklal caddesi



İstanbul/Beyoğlu İstiklal Caddesi'nden bir fotoğraf. Hergün binlerce insanın bir aşağı bir yukarı yürüdüğü bu caddede bu kişi oturmayı tercih etmiş.

29 Kasım 2009 Pazar

çiçek pasajı fotoğrafı



1870 yılındaki büyük Beyoğlu yangınında yanarak yıkılan Naum Tiyatrosu'nun arsası dönemin en zengin insanlarından biri olan Hristaki Zografos Efendi tarafından satın alındı. Rum Cleanthy Zanno`nun mimarlığında yeni bir tip çarşı binası olarak Cité de Péra adıyla yaptırıldı. Hem İstiklal Caddesi'ne hem de Tiyatro Sokağı'na açıldığı için pasaj niteliğinde olan yapı 24 dükkân, 18 lüks daireden oluşuyordu.
Cité de Péra ya da Hristaki Pasajı denilen binanın mülkiyeti 1908 yılında Sadrazam Küçük Said Paşa'ya geçti. Mütareke yıllarında birçok çiçek dükkânı açıldı, o güne kadar daha çok Hristaki Pasajı olarak anılan yer Çiçek Pasajı adını aldı. Asıl olarak 1940'lı yıllarda açılan meyhaneler büyük bir müşteri kalabalığı çekmeye başladı. 1950'lerde çiçekçiler başka sokaklara doğru kaymaya başlayınca boşalan yerlere yeni yeni meyhaneler açılmaya devam etti. 1950'lilerin sonunda "Çiçek" adı daha çok bir hatıra olarak kalmıştı, pasaj tümüyle bugünkü meyhane kimliğine bürünmüştür.

25 Kasım 2009 Çarşamba

21 Kasım 2009 Cumartesi

tekneler ve güvercinler



İstanbul/Bakırköy ido iskelesine giderken soldaki marinanın içinde bir güvercin kümesi vardır. Dışarıda yemlenirlerken bu fotoğrafın konusu oldular.

19 Kasım 2009 Perşembe

bakırköy ido'nun girişindeki küçük marina



Bakırköy'deki ido iskelesine giderken sahil yolundan karşıya geçmek için bir üst geçit vardır. Üst geçidin sonuna geldiğinizde sol tarafınızda küçük bir marina görürsünüz. O marinanın köprü üzerinden çekilmiş fotoğrafıdır. Deniz fotoğrafı, manzara fotoğrafı, gemi fotoğrafı, gökyüzü ve kuş fotoğrafı, nasıl görmek isterseniz.

Popüler Yayınlar